Çocukların okul öncesi döneme Dr. Maria Montessorinin temel ilkeleri ve yöntemleri kullanılarak hazırlanmasını sağlayan Montessori ön hazırlık grubu, son dönemlerde ebeveynlerin büyük ilgisini çekmektedir. Binbir Çiçek’te en fazla 9-11 çocuktan oluşan Toddler sınıfı adını verdiğimiz Montessori ön hazırlık grubumuz çocuklarımızın Montessori felsefesinin temel ilkelerini öğrenebilecekleri rahat ve sıcak ortamında iki öğretmeni ile hizmet vermektedir.

Koordinasyon gelişimi, beden algısının gelişimi ve farkındalık duygusunun oluşumu, bağımsızlık, kendi kendini yönetme, konsantrasyon ve konuya odaklanma, Montessori gruplarına geçiş sürecinde günlük alışkanlıklarında bağımsızlık kazanmaları, küçük gruplarda ilk sosyal deneyimlerin temellerinin atılması Toddler sınıfımızın temel hedeflerini oluşturmaktadır. Öz bakım becerilerini gelişimi, kaba motor gelişimi, duyusal eğitim, sözel ve işitsel dil gelişimi bu yaş grubunun özel ilgi alanları olmakla birlikte tuvalet alışkanlığının kazandırılması Toddler sınıfımızın en önemli görevidir.

Çocuk geliştikçe, sınıflarda ihtiyaçlarını karşılayan aktiviteler de zamanla değişir ve gelişir. Sınıf içi düzen yetişkinlerin değil, çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmiştir. Mobilyalar ve materyallerin çoğu, çocuklarımıza doğal ve estetik bir ortamda yaşamayı öğretmek amacıyla ahşaptan yapılmıştır. Materyallerimiz açık raflarda, çocuklarımızın çalışmanın kendisini görerek heveslenebileceği ve tek başına erişebileceği yükseklikte sunulmaktadır.  Ayrıca karma yaş sayesinde yaşça daha genç olanlar yaşça daha büyük olanlardan bir çalışmanın ne şekilde yapılması gerektiğini gözlem yoluyla öğrenirken, yaşça büyük olanlarsa bir arkadaşlarına yapabildikleri bir şeyi öğretmenin heyecanı ile eğlenceli anlar geçirme fırsatı yakalarlar.

Ön hazırlık grubunu tamamlayan bir çocuk, duygusal ve zihinsel anlamda da yeterli gelişmeye sahip ise; 3. Doğum gününden sonra Montessori grubuna geçiş yapabilir. Bunun için en önemli ön koşul ise çocuğun tuvalet eğitimini tamamen kazanmış olması, Montessori gruplarında yeterli boş yerin olması ve öğretmenlerinin çocuğun Montessori grubuna geçmeye hazır olduğunu hissetmeleridir.

Montessori sınıflarında öğrenilen çalışma alanları ise şu şekilde tasarlanmıştır: 

  • Günlük Yaşam – dökme, kaşıklama, boncuk dizme, aktarma, tepsi taşıma, bir halı ya da kilimin nasıl katlanacağını öğrenme v.b.
  • Dil – 4 hafta boyunca pekiştirilmiş olacak şekilde her ay bir harf sesini öğrenme
  • Matematik – Sayıların tanımlanması ve eşleştirilerek ifade edilebilmesi (bir adet boncuk “1” demektir, iki adet boncuk “2” demektir gibi)
  • Hareket – açık alan ve kapalı alan aktiviteleri, bazı branş dersleri (yoga v.b)
  • Açıkhava oyunları – hava koşulları imkan sağlamadığı zamanlarda ise kapalı alan oyunları
  • Müzik – çember zamanı aktiviteleri ve şarkılar yoluyla öğrenme ve parmak oyunları
  • Duyu materyalleri – 5 duyumuzu kullanarak öğrenme

 Branş Dersleri

Toddler sınıfımız aşağıda belirtildiği gibi haftada 4 branş dersine sahiptir:

  • Pazartesi        Drama
  • Salı                  Yoga
  • Çarşamba       Ritm
  • Cuma              Yaratıcı Sanat

Tuvalet Alışkanlığı

Tuvalet Alışkanlığı mı Tuvalet Eğitimi mi?

Tuvalet alışkanlığı, tuvalet eğitiminden farklılık gösterir. Tuvalet eğitimi, bir yetişkin tarafından yönetilen bir süreçken; tuvalet alışkanlığı, öğrenme sürecine çocuğun aktif olarak katıldığı bir süreçtir. Tuvalet eğitimi, çocuk üzerinde zaman baskısı kurduğu için sonradan telafi edilmesi zor sonuçlar doğurabilir, ayrıca “şimdi yapmak zorundasın” gibi bir tutum içerdiği için yetişkinin isteklerinden oluşur. Bu nedenle tuvalet alışkanlığı ile tuvalet eğitimi arasındaki en önemli fark, çocuk için büyük bir fark yaratan yetişkinin tutumudur.

Tuvalet alışkanlığı çocuğun kendini hazır hissetmesiyle başlayan doğal bir gelişim sürecidir, geceler boyu uykularınızı kaçırmayı gerektirmez ve ödül ceza sistemi kullanılarak kazanılamaz. Tuvalet alışkanlığını bağımsız bir şekilde ve gerekli temizlik alışkanlıklarını da edinerek tek başına kazanmış olması çocuk için kendini güçlü hissetmesini sağlayan yeterli bir içsel ödüldür. Çocuğun kendisi istediği ve gerekli görüldüğünde yapılan yardım ve verilen destek dışında müdahale edilmeden kendi kendine öğrenmesine fırsat verilmelidir. Çocuğun kendine olan özsaygısı ile doğru orantılı olan tuvalet alışkanlığının edinilmesinde sözel övgülerle çocuğu teşvik etmek büyük katkı sağlamaktadır. Bu nedenle tuvalet alışkanlığının kazanılması sürecinde çocuğa karşı kullanılan dilin pozitif bit tutum içermesi çok önemlidir.

Tuvalet alışkanlığının kazanılması çocuğun tuvaleti kullanabilmek için gerekli fiziksel becerilerin kazanılması ile başlar. Bu süreç her çocukta değişebileceği gibi gelişimin yaklaşık 12. ayında başlasa da bebek bezlerinin kullanımıyla 2 – 2,5 yaş arasında tamamlanabilir. 12 aydan itibaren çocuğu lazımlık ile yavaş yavaş tanıştırmaya başlamak tuvalet alışkanlığının en önemli adımlarından biridir. Çocuğun konuya istekli olduğu fark edildiğinde lazımlık almaya birlikte gidilebilir. Nasıl kullanıldığı zorlayıcı olmadan anlatılır. Lazımlık onun odasında durabilir kullanılacağı zaman banyoya götürülebilir. Lazımlık ya da tuvaleti kullanan başka çocukları fark etmesi sağlanabilir. Tuvalet alışkanlığının kazanımı sırasında bazı güçlükler yaşanabilir. Çocuk tümüyle reddedebilir, hiç ilgilenmeyebilir, kabul edip bir süre oturur ama kakasını yapmaz sonra bezi bağlanır bağlanmaz yapabilir, acıdığını söyleyebilir, bazen önce bir kaç kez yapar sonra sürdürmeyi reddeder, bazen kakasını tutar günlerce yapmaz kabız olur. Bu süreçte ilişkiler bozulur, inatlaşma ortaya çıkarsa ısrar etmeksizin çocuğa hazır olacağı bir süre tanımak, kıskanma yaratmaksızın yaşıtlarının tuvalet eğitimini başarmış olduklarının farkına varmasını sağlamak yararlı olabilir. Derin bir soluk alıp, arkanıza yaslanın, kızmayın, düş kırıklığına uğramayın, unutmayın ki tuvalet alışkanlığını kazanamamış hiç kimse yoktur. Bunu kendi bedeninin bir parçası olarak hissettiğinde lazımlığı düzenli olarak kullanmaya geçmesi çok uzun sürmez. Lazımlığı düzenli kullanma alışkanlığı edinmiş bir çocuk, tuvalet alışkanlığını tamamen kazanmamıştır ancak bu yolda çok önemli bir adımı geride bırakmış demektir.

Düzenli lazımlık kullanımı klozet kullanımını kanıksamak için ve kendini tuvalette daha rahat hissetmek için iyi bir yoldur. Çocuğun dünyayı eğlenceli bir şekilde keşfetmesine olanak sağlar ve kendi kendilerine öğrenebilmeleri için gerekli hareket serbestliğini tanır, lazımlığı tek başına hareket ettirebilir, taşıyabilir ve çocuğun bağımsızlık kazanmasında yardımcı olur. Ancak bu süreçte lazımlığı kullanamama, korkular ya da kazalar oluştuğunda asla utandırılmamalı, cezalandırılmamalıdır. Tuvalet eğitimi 6-8 ay alabilir. Yaz ayları gibi annenin daha rahat olduğu, bez olmadan dolaşma olanaklarının bulunduğu aylar daha uygundur. Bu süreçte gergin olmamalı, onun duygularını gözlemeye çalışmalı, konuya yoğunlaşmalı, her çocuğun farklı olabileceği bu nedenle esnek olmak gerektiği unutulmamalıdır.

Tuvalet Alışkanlığında Dil Kullanımı

Tuvalet alışkanlığının kazandırılması sürecinde kullanılan dil oldukça önemlidir.

Çocuğunuzu tuvaleti kullanmaya davet ettiğinizde ona karşı her zaman “tuvalete gidebilir ve klozeti/lazımlığa oturabilirsin” gibi açık, anlaşılır, kısa ve olumlu cümleler kurmanızı öneririz. Eğer çocuk olumlu cümleleri sürekli olarak reddetme eğiliminde olursa (ki inatlaşma, istenilenin tam aksini yapma, reddetme ve kutuplaşma gibi durumların görülmesi yaşamın ilk ergenlik dönemi denen iki yaş civarında oldukça yüksek bir ihtimaldir) “çişin geldiyse tuvalete gitmeli ve klozete/lazımlığa oturmalısın” gibi nazik ama teşvik edici cümleler kurabilirsiniz. Çocuğunuzu asla “şuan klozete/lazımlığa oturmak ve tuvaletini yapmak zorundasın” gibi olumsuzluk içeren cümlelerle tuvalete gitmek ve kakasını/çişini yapmak için zorlamamalısınız. Tuvalet esansında çocuğun üzerine çiş yapması gibi durumlarda bunu ona “kaza” diye aktarmak yerine “çişini klozete/lazımlığa oturarak yapmalısın” gibi küçük açıklamalar yaparak tuvalet alışkanlığının ne şekilde olması gerektiğini netleştirmeli ve ıslanmış bir giysinin değiştirilmesi gerektiğini anlamasını sağlamalısınız. Her koşulda sakin kalmalı ve kendi davranışlarınızla çocuğunuza model olduğunuzu unutmayarak duygularınızın kontrolünü asla kaybetmemelisiniz.

Çocuğum Tuvalet Alışkanlığını Kazanmaya Hazır mı?

Çocukların kakaları ve çişleri geldiğini fark edip, tutarak tuvalete kadar ulaşmaları için belirli bir nörolojik ve duygusal gelişime ulaşmış olmaları gerekir. Rektum ve anüsün bu özellikleri kazanması en erken 18. ayda, mesane ve üretranın ise 24. ayda gerçekleşir. Kızlar tuvalet eğitimini erkeklere göre bir kaç ay daha erken başarabilirler. Bu nedenle bu yaşlardan önce tuvalet eğitimi için zorlanmaları yanlış olur. Tuvalet eğitimine başlamadan önce çocuğun buna hazır olduğunu gösteren işaretler değerlendirilmelidir. Hazır olmayan bir çocukta başarısızlığa uğrama olasılığı artar. Anne babaların ya da bakıcıların çocuğa ilgileri iyi ise bu belirtileri gözlemlemiş olabilirler. Aşağıdaki tabloda da görülebileceği gibi çocuğun hazır olduğunu gösteren fiziksel, zihinsel ve ruhsal belirtiler vardır.

 

TUVALET EĞİTİMİNE HAZIR OLMA BELİRTİLERİ

FİZİKSEL GELİŞİMİN HAZIR OLMASI:

–        Kuru kalma (2 saatten daha uzun süre hatta gece boyu kuru kalma)

–        Islak ve kuru arasındaki ayırımı fark edebilme

–        Islak bez sayısının azalması

–        Düzenli bağırsak hareketlerinin varlığı

–        Oturma, çömelme, yürüme gibi hareketleri rahatça yapabilme

–        Pantolonunu ve çamaşırını indirip tekrar çekebilme

ZİHİNSEL VE DİL GELİŞİMİNİN HAZIR OLMASI:

–        Söylenenleri yapabilme

–        Islanmış kıyafetinin değiştirilmesini isteyebilme, en azından işaret edebilme

–        Bir iş ile meşgul olduğu anlarda dahi kaka ya da çiş geldiğini fark edebilme

–        Sıkıştığını ifade edebilme

–        Iç çamaşırı giymeyi isteme

DUYGUSAL GELİŞİMİN HAZIR OLMASI:

–        Bezi kullandığı dönemde mahremiyet duygusunun gelişmeye başlaması

–        Tuvaleti kullanmak istediğine karar verme

–        Tuvaletten korkmama

–        Tuvalete gitmeyi isteme ve tuvalet kağıdı kullanıp sifonu çekmeye özenme

–        5-10 dakika tuvalette oturmaya razı olma

–        Kendinden büyük çocukların nasıl kaka yaptığını merak etme

–        Aile büyüklerini taklit etmeye hazır olma

–        Kakalı veya ıslak beze katlanamama

 

Bu süreçte anne babanın da çocuğa tuvalet eğitimi vermeye hazırlıklı olması gerekir. Ailenin uygun zamanı anlamayı istemesi, çocuğun hazır olup olmadığını algılayabilmesi, aile içi streslerin olmaması ve çocuğun bakımı ile ilgilenen diğer kişilerle konuyu konuşup bir uzlaşmaya varması gereklidir.

Genel olarak değerlendirildiğinde, çocuklar tuvalet eğitimi için çok fazla zorlanmamalıdır. Tuvalet alışkanlığı çocuğun gelişiminde doğal bir süreçtir ve çocuk bu alışkanlığı rahat bir tempoda kazanmalıdır. Çocuğun yaşı ve tuvaletini yapmak için gerekli olan becerileri kontrol etmek için uygun olmalı ve gelişimlerinin bu hassas dönemlerinde kendi vücut fonksiyonlarının farkında olarak kendilerini bunu başarabilecek kadar güçlü hissetmeleri daha az sıkıntının yaşanmasını sağlar. Tuvalet alışkanlıklarının kazanıldığı dönemde arada sırada olabilecek küçük kazalar “başarısızlık” değil, aksine tuvalete gitme hissinin gelişmesi ve ıslak bez veya çamaşırla gezmekten rahatsız duymayı öğrenmenin bir yoludur ve tuvalet alışkanlıklarının kazanılmasındaki sürecinin bir parçasıdır. Tuvalet eğitimi almış çocuklarda da 4-5  yaşa dek bu kazalar olabilir. Stresli zamanlarda geri dönüşler olabilir. Bunların hoş görülmesi konusunda yüreklendirmek iyi olur.